İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlk UİP Mezunlarını Verdi

Yükseköğretim Kurumu ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile Türkiye’de altı İlahiyat Fakültesi’nde yürütülmekte olan Uluslararası İlahiyat Programı çerçevesinde İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitim gören 24 öğrencimiz mezuniyet aşamasına gelmiştir. Mezun olan öğrencilerimiz Fransa, Almanya, Hollanda, Norveç ve Avustralya’dan gelip fakültemizde eğitimlerini tamamlamışlardır.



Mezuniyet sonrası ülkelerine dönecek olan öğrencilerimiz Müslümanlara yönelik din hizmetleri ve İslam dini öğretimi alanlarında çalışacaklardır.

Öğrencilerimize üstün başarılar diliyoruz. 

                                                                                                                

Dekan Yardımcısı

   Yrd. Doç. Dr. Mahmut Salihoğlu 


 

  "Uluslararası İlahiyat Öğrencileri"nden Hamd alemlerin Rabbine; salât ve selam alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.v.), O’nun âline, ashabına olsun.



İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ilk defa Avrupa’nın farklı ülkelerinde yetişmiş, Türk- Müslüman kökenli öğrencileriyle 2011 yılında karşılaştı.

Bizler Avrupa’nın değişik ülkelerinden ilim yolculuğu için vatanımıza geldik.

Uluslararası İlahiyat Programı kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı’nın sunduğu  bu eğitim imkanıyla vatanımızın farklı şehirlerinde İlahiyat tahsili alma imkanı sunuldu bizlere. Avrupa’ya gitmiş olan ilk neslin torunları olarak,

orada işçi olan dedelerimizin bugün yine o topraklarda eğitim gören ve oralarda işveren konumuna gelen torunlarıyız.



O coğrafyalarda doğmuş, büyümüş ve o topraklarda okula giden gurbetçi ailelerin çocuklarıyız bizler. Batı toplumunda yaşayan müslümanların ihtiyaçlarına binâen

“Uluslararası İlahiyat Programı” kapsamında yetiştiğimiz ülkelerden kendi memleketimize gelerek İslami ilimlerde donanımlı yetişip tekrar geldiğimiz ülkelerde davetçi olmak için ailemizi, evimizi bırakarak İstanbul’a geldik.

Maceramız 2011 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile tanışarak başladı. İlk geldiğimizde hepimiz ürkek, tedirgin ve endişeliydik. Bizi nelerin beklediğini, nelerle karşılaşacağımızı hiç bilmiyorduk.

Ancak fakültemize adım attığımızda endişelerimiz zamanla yerini umuda, heycana ve ilmin tadını almaya bıraktı. Beş yıllık uzun bir süreci bugün ardımızda bırakarak, geride  çok kıymetli hocalarımızın, arkadaşlarımızın ve dostlarımızın dualarıyla Avrupa’nın birer Mus’âb’ları, Sümeyye’leri, Ammar’ları ve Hatice’leri olmak için gitmeye hazırlanıyoruz.



Eğitim tahsilimiz boyunca heybemizde o kadar güzel şeyler biriktirdik ki, bunun için öncelikle bizlere ilim yolunda buralarda buluşmayı nasip eden Mevlâmıza hâmd eder ve bizlere her konuda destek olan Türkiye Diyanet Vakfı’na teşekkür ederiz.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi biz gurbetçi ilim talebeleri için gerek hocaları, gerekse eğitim hayatı boyunca edindiğimiz dostluklarıyla ikinci bir evimiz oldu.

Bizlere fakülteye ilk adım attığımız andan bu yana destek olan kıymetli dekanımız Prof. Dr. Mürteza BEDİR, Dekan yardımcılarımızla birlikte üzerimizde sonsuz emeği olan Prof. Dr. Mahfuz SÖYLEMEZ, Doç. Dr. Abdüsselam ARI, Doç. Dr. Bekir KUZUDİŞLİ ve her derste apayrı ufuklar açan değerli hocalarımıza şükranları borç biliriz.

Ayrıca bizlere bu imkanı sunan Diyanet İşleri Başkanlığına en kalbî teşekkürlerimizi arz ederiz. 

Bizlere sadece talebe gözüyle değilde anne-baba gibi kucak açan, her sıkıntımızda yanımızda olan büyüklerimize ve bu programın ilerlemesi için emek veren herkese sonsuz teşekkür ederiz.

İ.Ü İlahiyat Fakültesi bizler için sadece bir eğitim kurumu olarak kalmayacaktır. Temennimiz odur ki, siz kıymetli hocalarımıza, bizler üzerinde emeği olan herkese ve bizlerden ümitli olan ümmete hayırlı hizmetler sunanlardan oluruz. Fakültemiz vasıtasıyla hocalarımızın öncülerinden aldığı emanet olan ilme bizler de tâlib olduk ve öğrenmeye gayret ettik. Şüphesiz ilim tahsili beş yıla sığamayacaktır, ilim deryasından aldığımız bir nebzeyle yetinmeden hayırda yarışanlardan olmayı Rabbimizden diliyoruz.

Sizler bize ilmin kapısını araladınız, bizler bundan sonra bu yolda devam ederek aldığımız emaneti aktarmak için mücadele edeceğiz.



Son olarak kalpten şunu ifade edebiliriz ki iyi ki İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile tanıştık. Sizlere sonsuz teşekkürlerimizi sunarak, davamızda muvaffak olmak için dualarınızda yer almayı umud ediyor ve haklarınızı helal etmenizi rica ediyoruz.



   Selam ve duâ ile."